9786058001429
377920
https://www.marufkitap.com/el-kelimut-tayyib-en-guzel-dualar-ve-zikirler
El-Kelimut Tayyib En Güzel Dualar ve Zikirler
71.50
Zikir ve dua en büyük ibadetlerden, Allah'a yaklaşmanın en büyük vesîlelerinden ve en değerli taatlerdendir. Zira zikir ve dua Allah (Subhanehu ve Teala)'ya ulaştıran kulluğun en önemli özelliklerini içermektedir. Nitekim Allah Teâlâ "De ki: Duânız olmasa Rabbim size neden önem versin ki?” (Furkân, 77) buyurmuştur. Demek ki dua Allah'ın rahmetinin inmesini ve O'nun rızasının sağanak hâlinde boşanmasını talep etmek için dayanılacak şeydir. Zira O'nun rızâsı rahmet ve rıdvândır. Rahatlık ve güzel rızık demektir. Kişinin işini Allah'a havale etmesi O'nu büyüklemesidir, O'na dayanmasıdır. Yalnızca O'na dua etmek ve O'na sığınmak tevhîdin zirvesidir, kabul edilecek kulluğun doruk noktasıdır. Allah (Subhanehu ve Teala) ihlâs sahibi sâlih kullarını vasfederken onların kendisine bütün âzâlarıyla yöneldiklerini, herhangi bir dünyalığın ya da arzunun onları kendisinden çevirmediğini söylemektedir: "Onları ne bir ticaret ne bir alışveriş Allah'ın zikrinden alıkoyar.” (Nûr, 37) "Yanları yataklardan uzak durur. Rablerine korkarak ve umarak duâ ederler.” (Secde, 16) Allah'a dua etmek ve O'nu anmak nefsi ruhi riyazete, gafletten uyanmaya, şeytanın akıllara soktuğu düşüncelerden ve attığı vesveselerden sakınmaya sevk eder. Bu düşünceler ve vesveseler ki şeytan bunlarla gâfilleri Allah'ı anmaktan alıkoyar. Sahîh olarak rivayet edildiğine göre cennetin evleri Allah'ın zikri ile inşâ edilir. Zikreden kimse zikri bıraktığı zaman melekler de evi yapmayı bırakırlar. Yine sahih olarak rivayet edildiğine göre Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) İbrahim (aleyhisselam)'ın şöyle dediğini bildirmiştir: "Cennetin toprağı hoş, suyu tatlıdır. O düzlüktür. Ona dikilecek fidan ‘Subhânallâhi ve'l hamdulillâhi ve lâ ilâhe illallâhu vallâhu ekber'dir.” Duâ ve zikir ile sıkıntılar ortadan kalkar, yorgunluklar gider, kalplerin pası silinir. Örneğin Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) sıkıntının kalkması için yapılacak duada şöyle demiştir: "Yüce Arş'ın Rabbi olan Allah'tan başka ilâh yoktur. Göklerin Rabbi, yerin Rabbi ve şerefli Arş'ın Rabbi olan Allah'tan başka ilâh yoktur.” İstikâmet üzere olan kalp daima Allah'ın zikri ile meşgul olur. Mûsâ (aleyhisselam)'ın "Rabbim bana indireceğin her bir hayra muhtacım!” (Kasas, 24) demesi üzerinde düşün!
Zikir ve dua en büyük ibadetlerden, Allah'a yaklaşmanın en büyük vesîlelerinden ve en değerli taatlerdendir. Zira zikir ve dua Allah (Subhanehu ve Teala)'ya ulaştıran kulluğun en önemli özelliklerini içermektedir. Nitekim Allah Teâlâ "De ki: Duânız olmasa Rabbim size neden önem versin ki?” (Furkân, 77) buyurmuştur. Demek ki dua Allah'ın rahmetinin inmesini ve O'nun rızasının sağanak hâlinde boşanmasını talep etmek için dayanılacak şeydir. Zira O'nun rızâsı rahmet ve rıdvândır. Rahatlık ve güzel rızık demektir. Kişinin işini Allah'a havale etmesi O'nu büyüklemesidir, O'na dayanmasıdır. Yalnızca O'na dua etmek ve O'na sığınmak tevhîdin zirvesidir, kabul edilecek kulluğun doruk noktasıdır. Allah (Subhanehu ve Teala) ihlâs sahibi sâlih kullarını vasfederken onların kendisine bütün âzâlarıyla yöneldiklerini, herhangi bir dünyalığın ya da arzunun onları kendisinden çevirmediğini söylemektedir: "Onları ne bir ticaret ne bir alışveriş Allah'ın zikrinden alıkoyar.” (Nûr, 37) "Yanları yataklardan uzak durur. Rablerine korkarak ve umarak duâ ederler.” (Secde, 16) Allah'a dua etmek ve O'nu anmak nefsi ruhi riyazete, gafletten uyanmaya, şeytanın akıllara soktuğu düşüncelerden ve attığı vesveselerden sakınmaya sevk eder. Bu düşünceler ve vesveseler ki şeytan bunlarla gâfilleri Allah'ı anmaktan alıkoyar. Sahîh olarak rivayet edildiğine göre cennetin evleri Allah'ın zikri ile inşâ edilir. Zikreden kimse zikri bıraktığı zaman melekler de evi yapmayı bırakırlar. Yine sahih olarak rivayet edildiğine göre Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) İbrahim (aleyhisselam)'ın şöyle dediğini bildirmiştir: "Cennetin toprağı hoş, suyu tatlıdır. O düzlüktür. Ona dikilecek fidan ‘Subhânallâhi ve'l hamdulillâhi ve lâ ilâhe illallâhu vallâhu ekber'dir.” Duâ ve zikir ile sıkıntılar ortadan kalkar, yorgunluklar gider, kalplerin pası silinir. Örneğin Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) sıkıntının kalkması için yapılacak duada şöyle demiştir: "Yüce Arş'ın Rabbi olan Allah'tan başka ilâh yoktur. Göklerin Rabbi, yerin Rabbi ve şerefli Arş'ın Rabbi olan Allah'tan başka ilâh yoktur.” İstikâmet üzere olan kalp daima Allah'ın zikri ile meşgul olur. Mûsâ (aleyhisselam)'ın "Rabbim bana indireceğin her bir hayra muhtacım!” (Kasas, 24) demesi üzerinde düşün!
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.