Endülüs, İslam tarihinde önemli bir yere sahiptir. Endülüslü âlimlerin İslam ilim ve kültür mirasına büyük katkıları olmuştur. Mekkî b. Ebî Tâlib (ö. 437/1045), Ebû Amr ed-Dânî (ö. 444/1053), İbnü'l-Bâziş (ö. 540/1145) ve Şâtıbî (ö. 590/1194) kıraat ilmi sahasına katkıda bulunan âlimlerden yalnızca birkaçıdır. Bunların yanı sıra, Kur'ân mesajının anlaşılmasını kolaylaştırmak amacıyla yazdıkları tefsirlerle İbn Atiyye el-Endelüsî (ö. 541/1147) Ebû Bekr İbn Arabî (ö. 543/1148), Kurtubî (ö. 656/1258) ve Ebû Hayyân (ö. 745/1344) da günümüz ilim dünyasına ışık tutmaya devam eden isimlerdendir. Tefsir kaynaklarında dağınık bir şekilde zikredilen sahih ve şâz kıraatlerin, Kur'ân ayetlerinin anlaşılmasına katkı sunduğu yadsınamaz bir gerçektir. Endülüslü müfessir İbn Atiyye Muharrerü'l-Vecîz adlı tefsirinde, Endülüs bölgesinin kıraat birikimini günümüze taşıyarak söz konusu kıraatlerin manaya etkisini işlemiştir. Bu çalışmada İbn Atiyye'nin tefsirinde değindiği kıraatlerin tayini ve bu kıraatleri tefsirinde kullanma keyfiyeti, tefsir-kıraat ilişkisi bağlamında ele alınmıştır.
Endülüs, İslam tarihinde önemli bir yere sahiptir. Endülüslü âlimlerin İslam ilim ve kültür mirasına büyük katkıları olmuştur. Mekkî b. Ebî Tâlib (ö. 437/1045), Ebû Amr ed-Dânî (ö. 444/1053), İbnü'l-Bâziş (ö. 540/1145) ve Şâtıbî (ö. 590/1194) kıraat ilmi sahasına katkıda bulunan âlimlerden yalnızca birkaçıdır. Bunların yanı sıra, Kur'ân mesajının anlaşılmasını kolaylaştırmak amacıyla yazdıkları tefsirlerle İbn Atiyye el-Endelüsî (ö. 541/1147) Ebû Bekr İbn Arabî (ö. 543/1148), Kurtubî (ö. 656/1258) ve Ebû Hayyân (ö. 745/1344) da günümüz ilim dünyasına ışık tutmaya devam eden isimlerdendir. Tefsir kaynaklarında dağınık bir şekilde zikredilen sahih ve şâz kıraatlerin, Kur'ân ayetlerinin anlaşılmasına katkı sunduğu yadsınamaz bir gerçektir. Endülüslü müfessir İbn Atiyye Muharrerü'l-Vecîz adlı tefsirinde, Endülüs bölgesinin kıraat birikimini günümüze taşıyarak söz konusu kıraatlerin manaya etkisini işlemiştir. Bu çalışmada İbn Atiyye'nin tefsirinde değindiği kıraatlerin tayini ve bu kıraatleri tefsirinde kullanma keyfiyeti, tefsir-kıraat ilişkisi bağlamında ele alınmıştır.