Fetih Sûresi Tefsiri - İ'tilâ-i İslâm; İstanbul'un Tarihçesi ve Fethi
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
384
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-09-30
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
Kategori:
%45
indirimli
180,00
99,00
Havale/EFT ile:
98,01
Temin süresi 1-3 gündür.
9786257810418
377561
https://www.marufkitap.com/fetih-suresi-tefsiri-itila-i-islam-istanbulun-tarihcesi-ve-fethi
Fetih Sûresi Tefsiri - İ'tilâ-i İslâm; İstanbul'un Tarihçesi ve Fethi
99.00
Kur'ân-ı Kerim, en yüksek bir kitab-ı ilâhîdir. Bu kitâb-ı celîlin her sûresi, her âyeti birçok
hakîkatlerin, hikmetlerin en şeffaf bir menbaıdır. İnsaniyet ufuklarını hidayet nurları ile aydınlatan
bu lâhûtî sûrelerin, âyetlerin dimağlara verdiği inkişâf, kalblere bahşettiği inşirâh her türlü
tasavvurların fevkindedir. Bu latîf sûrelerin, bu bedi' âyetlerin revnak ve letâfeti, ahenk ve
intizâmı, letâif ve işareti yanında en nûrânî bahar sabahları pek sönüktür, en şetaretli ırmakların
ruhnevaz cereyanı pek ahenksizdir. Bütün fıtratın rengin levhaları, dil-nişîn manzaraları pek
solgundur. Bütün hekimlerin ve ediblerin en yüksek fikirleri, en beliğ neşîdeleri birer ruhsuz
hayalden ibarettir.
İşte bir numune olmak üzere biz şu mubarek Sûre-i Feth'e şöyle bir dikkat edelim. Ya Rabbi!
Ne kudsî, ruhperver bir sûre-i celîle! Bu ulvî sûrenin her âyeti bir nübüvvet mucizesi, bir hikmet
kaynağı, bir beşâret ve saâdet matla'ı.
Daha ilk âyetlerinden itibaren cihânşumûl, pürlemean bir fütûhât sahası gözlere çarpıyor, pek
büyük bir ğufrân müjdesi temiz ruhları manevi neşvelere gark ediyor, en lâtif bir hidayet nefhası,
bir nusret nesimî bütün nezih kalblere tarâvetler verip duruyor.
Bu semâvi âyetler takip edildikçe melekûtî ilâhiyenin bir beyan vus'atı, müfekkireleri
hayretler içinde bırakıyor, beşerî hayatın saf safhaları, mütelevvin manzaraları, lekedâr sahifeleri
birer birer gürlüyor. İçtimai varlığın en esrarengiz hal'at-i ruhiyesi inkişafa başlıyor, muhtelif
tabâkat için mukadder olan feyizler, mahrumiyetler, mükâfatlar, ukûbetler pek açık bir halde
müşâhade olunuyor.
Bâhusus bu mukaddes âyetlere baktıkça beşeriyetin tarihi hayatına ebedi şerefler veren,
nâsiyelerinden fazilet ve kudsiyet ziyâları lemeân edip duran pek celâdetli bir diyânet ketibesinin
ne kadar büyük heyecanlar içinde bir mâbâ'di ilâhinin ziyaretine koşup gittiği ve mâbûdi kadimin
atebe-i azametine ne kadar büyük bir ubûdiyet şevkiyle kapandığı nazarı ihtibâhe çarpıyor.
Kur'ân-ı Kerim, en yüksek bir kitab-ı ilâhîdir. Bu kitâb-ı celîlin her sûresi, her âyeti birçok
hakîkatlerin, hikmetlerin en şeffaf bir menbaıdır. İnsaniyet ufuklarını hidayet nurları ile aydınlatan
bu lâhûtî sûrelerin, âyetlerin dimağlara verdiği inkişâf, kalblere bahşettiği inşirâh her türlü
tasavvurların fevkindedir. Bu latîf sûrelerin, bu bedi' âyetlerin revnak ve letâfeti, ahenk ve
intizâmı, letâif ve işareti yanında en nûrânî bahar sabahları pek sönüktür, en şetaretli ırmakların
ruhnevaz cereyanı pek ahenksizdir. Bütün fıtratın rengin levhaları, dil-nişîn manzaraları pek
solgundur. Bütün hekimlerin ve ediblerin en yüksek fikirleri, en beliğ neşîdeleri birer ruhsuz
hayalden ibarettir.
İşte bir numune olmak üzere biz şu mubarek Sûre-i Feth'e şöyle bir dikkat edelim. Ya Rabbi!
Ne kudsî, ruhperver bir sûre-i celîle! Bu ulvî sûrenin her âyeti bir nübüvvet mucizesi, bir hikmet
kaynağı, bir beşâret ve saâdet matla'ı.
Daha ilk âyetlerinden itibaren cihânşumûl, pürlemean bir fütûhât sahası gözlere çarpıyor, pek
büyük bir ğufrân müjdesi temiz ruhları manevi neşvelere gark ediyor, en lâtif bir hidayet nefhası,
bir nusret nesimî bütün nezih kalblere tarâvetler verip duruyor.
Bu semâvi âyetler takip edildikçe melekûtî ilâhiyenin bir beyan vus'atı, müfekkireleri
hayretler içinde bırakıyor, beşerî hayatın saf safhaları, mütelevvin manzaraları, lekedâr sahifeleri
birer birer gürlüyor. İçtimai varlığın en esrarengiz hal'at-i ruhiyesi inkişafa başlıyor, muhtelif
tabâkat için mukadder olan feyizler, mahrumiyetler, mükâfatlar, ukûbetler pek açık bir halde
müşâhade olunuyor.
Bâhusus bu mukaddes âyetlere baktıkça beşeriyetin tarihi hayatına ebedi şerefler veren,
nâsiyelerinden fazilet ve kudsiyet ziyâları lemeân edip duran pek celâdetli bir diyânet ketibesinin
ne kadar büyük heyecanlar içinde bir mâbâ'di ilâhinin ziyaretine koşup gittiği ve mâbûdi kadimin
atebe-i azametine ne kadar büyük bir ubûdiyet şevkiyle kapandığı nazarı ihtibâhe çarpıyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.