Akaid dersi okuyan, okutan kimseleri Akaid kitaplarındaki beşeri yorumlar ile İlahi iman esaslarını birbirine karıştırmamalı, Müslüman olmak ve Müslüman kalmak için şart olan esaslar ile bunların yaşanılan ortamda ne anlama geldiği konusuyla ilgili yorumları ayrı ele almalıdırlar. Birincinin tartışılması bile caiz olmayan mutlak hakikatler olduğu, ikincisinin yani yorumların ise içtihadi/zanni/göreceli doğrular olduğu bilinmeli ve bütün Müslümanların bu beşeri yorumlara aynen katılmaları mecbur tutulup katılmayanların tekfir edilmesine gidilmemelidir. Akaid, kaçınılmaz olan farklı mezhep, görüş, ve akımların kendi doğrularını tüm Müslümanlara dayatmaları için bir araç haline getirilmemelidir. Akaid ilmi, Müslümanlar arasında tartışmalar açan değil; tartışmaları sona erdiren ve mutlak hakikatin temel alınıp öğretildiği bir ilim haline getirilmelidir. Öğrenilen iman esaslarının temel ilke olarak kabulü onlara şeksiz iman edilmesini doğuracağı gibi, yaşanılan hayatın bu ilkelerle bağlantısı ve bu esasların sosyal hayata nasıl geçirileceği üzerinde ise ester istemez beşeri yorumlar ve metod farklılıkları olabilecektir. İşte bu düşüncelerden hareketle diyebiliriz ki, özellikler genç kardeşlerimizin ve cemaat halinde Akaid dersi yapan tevhidi duyarlılığa sahip kimselerin rahatlıkla anlayabileceği ve İslami eğitim çalışması yapan gençlerin ihtiyacını karşılayabilecek alternatif ders kitabı şeklinde bir esere ihtiyaç vardır ve bu naçizane çalışma, bu ihtiyaca cevap verebilmek arzusu ile kaleme alınmıştır.
Akaid dersi okuyan, okutan kimseleri Akaid kitaplarındaki beşeri yorumlar ile İlahi iman esaslarını birbirine karıştırmamalı, Müslüman olmak ve Müslüman kalmak için şart olan esaslar ile bunların yaşanılan ortamda ne anlama geldiği konusuyla ilgili yorumları ayrı ele almalıdırlar. Birincinin tartışılması bile caiz olmayan mutlak hakikatler olduğu, ikincisinin yani yorumların ise içtihadi/zanni/göreceli doğrular olduğu bilinmeli ve bütün Müslümanların bu beşeri yorumlara aynen katılmaları mecbur tutulup katılmayanların tekfir edilmesine gidilmemelidir. Akaid, kaçınılmaz olan farklı mezhep, görüş, ve akımların kendi doğrularını tüm Müslümanlara dayatmaları için bir araç haline getirilmemelidir. Akaid ilmi, Müslümanlar arasında tartışmalar açan değil; tartışmaları sona erdiren ve mutlak hakikatin temel alınıp öğretildiği bir ilim haline getirilmelidir. Öğrenilen iman esaslarının temel ilke olarak kabulü onlara şeksiz iman edilmesini doğuracağı gibi, yaşanılan hayatın bu ilkelerle bağlantısı ve bu esasların sosyal hayata nasıl geçirileceği üzerinde ise ester istemez beşeri yorumlar ve metod farklılıkları olabilecektir. İşte bu düşüncelerden hareketle diyebiliriz ki, özellikler genç kardeşlerimizin ve cemaat halinde Akaid dersi yapan tevhidi duyarlılığa sahip kimselerin rahatlıkla anlayabileceği ve İslami eğitim çalışması yapan gençlerin ihtiyacını karşılayabilecek alternatif ders kitabı şeklinde bir esere ihtiyaç vardır ve bu naçizane çalışma, bu ihtiyaca cevap verebilmek arzusu ile kaleme alınmıştır.